Tuna Dergi
19. YÜZYILIN VALS KRALI: JOHANN STRAUSS II (OĞUL) VE GÜZEL MAVİ TUNA[1] ÜZERİNE 19. YÜZYILIN VALS KRALI: JOHANN STRAUSS II (OĞUL) VE GÜZEL MAVİ TUNA[1] ÜZERİNE
ÜNİV. PROF. MAG. MARTIN KERSCHBAUM (VIENNA CLASSICAL PLAYERS ORKESTRA ŞEFİ) martink@aon.at Johann Strauss, tam ismiyle Johann Baptist Strauss, 25 Ekim 1825’te Viyana’ya bağlı olan... 19. YÜZYILIN VALS KRALI: JOHANN STRAUSS II (OĞUL) VE GÜZEL MAVİ TUNA[1] ÜZERİNE

ÜNİV. PROF. MAG. MARTIN KERSCHBAUM
(VIENNA CLASSICAL PLAYERS ORKESTRA ŞEFİ)

martink@aon.at

Johann Strauss, tam ismiyle Johann Baptist Strauss, 25 Ekim 1825’te Viyana’ya bağlı olan St. Ulrich’te (günümüzde 7. bölgenin bir parçası) dünyaya gelmiştir. Kendisi için her ne kadar o dönem oldukça prestijli olan devlet memuriyeti planlanmış olsa da yeteneği ve tek başına ailesinin geçimini sağlamaya çalışan annesinin fedakârlıkları sayesinde hızlı bir şekilde müzik kariyerine başlamıştır. Ailesini terk eden babası Johann Strauss I, oğlunun kendisine rakip olacağını sezdiği için bu duruma hiç sıcak bakmamış ve aileden uzak olmasına rağmen çeşitli engellemelerle Johann Strauss II’yi müzikten uzak tutmaya çalışmıştır. Ancak oğul Strauss bu zorlu hayattan hiç korkmamış ve sahip olduğu üç özelliği yani gençliğini, aldığı üst düzey eğitimi ve azmini babasına başarılı bir müzisyen olacağını göstermek için kullanmıştır.

OĞLUNDAN BABASINA GÖRKEMLİ MEYDAN OKUMA

İlk konserini “SOIRÈE DANSANTE” ismiyle 15 Ekim 1844 tarihinde kendi kurduğu “Strauss-Şapeli”yle meşhur Viyana kafesi olan Café Dommayer’de gerçekleştirmiştir. O günden itibaren oğul Johann Strauss, kalite ve doğru program sunumu dendiğinde akla gelen ilk isimlerden olmuştur. O günlerde, kariyerinin henüz başında olan Strauss, bulunduğu yüzyılı eserleriyle müzikal açıdan etkileyeceğinin farkında değildi. Toplam kapasitesi 600 olan Café Dommayer, ilk konserinde tamamen doluydu. Müzikseverler, Johann Strauss II’nin babasına meydan okumasını büyük bir merakla beklemekteydi. Öngörüldüğü gibi bu konser Johann Strauss II için ciddi bir başarı olmuştur. Konser kapsamında konuklar, kendisinin ilk eseri ve valsi olan “Sinngedichte”yi toplam 19 kez icra ettirmiştir.

BİR NEVİ STRAUSS-ŞİRKETİ

O günden itibaren Johann Strauss ve Strauss-Şapeli, ününü Viyana müzik hayatının dışına taşıyıp bütün dünyayı etkisi altına almıştır. Zamanla aynı şekilde müzisyen olan kardeşleri Josef ve Eduard da kendi Strauss-Şapelleri ile Johann Strauss’un yanında yer almışlardır. Böylece bir nevi Strauss şirketinin kurulduğu söylenebilir. Viyana’da gerçekleşen başarılı konserler sonrası Johann Strauss; Balkanlar, İngiltere, Fransa, İtalya, Almanya, Polonya, Rusya ve ABD’de birçok başarılı konsere imza atmıştır. Eserleri daha çok sosyeteye hitap etse de birçok eserinde dönemin siyasi ve toplumsal olaylarını ele almıştır.

SCHONEN BLAUEN DONAU (GÜZEL MAVİ TUNA)

Her ne kadar “vals kralının” sayısız eseri eşsiz melodiler oluşturmuş olsa da bunlardan bir tanesi en özel ve en ünlü eseri olarak ön plana çıkmıştır. Birçok Avusturyalı, Vals Op. 314 “An der schönen blauen Donau” (Güzel Mavi Tuna) eserini, ülkelerinin dört üçlük ritimde millî marşı olarak görmektedir. Yine bu eserin de tarihî bir arka planı söz konusudur.

VİYANA ERKEKLER ŞAN DERNEĞİNE VERİLEN SÖZ

Avusturya İmparatorluğu’nun Kuzey Ordusu’nun 1866 yılında Königgrätz’de gerçekleşen muharebeyi Prusya Krallığı’nın birliklerine karşı kaybetmesi nedeniyle, toplumun morali son derece bozuktu. Johann Strauss bu duygular çerçevesinde valsi yazmaya başlamış ancak öncesinde Viyana Erkekler Şan Derneğine (Wiener Männer Gesangsverein) verdiği ve 1865 yılına kadar bitirmesi gereken yeni eseri sunamamıştır. Dernek, Strauss’un yazdığı döneme yakın zamanda bir Paskalya kutlaması gerçekleştireceklerini bildirmiş ve kendilerine verilen eser sözünün tutulmamasını istemiştir.

MAVİ TUNA’DA DÖNEMİN İZLERİ

Strauss bunun üzerine hâlihazırda Viyana’da, Praterstrasse 54 numarada bulunan dairesinde yazmakta olduğu “An der schönen blauen Donau” (Güzel Mavi Tuna) isimli eserini, erkek korosuna uygun bir şekle uyarlamıştır. Eserin ezgisi (sözleri) o dönemin siyasi ve sosyal gelişmelerini, Viyana’daki durumları içinde barındırmaktadır. Josef Weyl (1821-1895) tarafından kaleme alınan eser, ilk kez Tuna Nehri kıyısında bulunan Dianasaal’da erkek korosuna uygun bir şekilde askerî müzik şapeli tarafından seslendirilmiştir. Eserin günümüzde bilinen hâli, ilk kez 10 Mart 1867 tarihinde ve Johann Strauss’un yönetiminde Strauss-Şapeli tarafından tam uzunluğuyla Volksgarten’de (Halk bahçesi) icra edilmiştir.

CENAZESİNE BİNLERCE KİŞİ KATILDI

Üç kere evlenen ve sayısız ödüle layık görülen Johann Strauss II, 3 Haziran 1899’da Viyana, İgelgasse’deki dairesinde zatürre sonucu hayatını kaybetmiştir. Viyana Merkez Mezarlığı’na (Zentralfriedhof) varana kadar geçen saatler boyunca binlerce kişi Strauss’un naaşına eşlik etmiştir. Bu veda kapsamında; katkı sağladığı ve eserlerini dinleyicilerle buluşturduğu Theater an der Wien, Hofoper, Wiener Musikverein gibi binaların yanından geçilmiştir. Dönemin basınında çıkan haberlere göre; cenazede Hermann Bahr, Ludwig Bösendorfer ve Gustav Mahler gibi ünlü isimler yer almıştır. Johann Strauss II, görkemli cenaze töreninin ardından onur mezarlığına defnedilmiştir.

  1. Türkçede yaygın olarak Mavi Tuna veya Güzel Mavi Tuna adıyla bilinen Güzel Mavi Tuna’da (Alm. An der schönen blauen Donau), Opera no.314, Avusturyalı besteci Johann Strauss II’nin 1866 yılında koro için yazdığı valstir. İsmini, Tuna Nehri’nden almaktadır.

 

Henüz yorum yapılmamış.

İlk yorumu siz yapın.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir