


MEHMET KARAASLAN
mcagrikaraaslan@gmail.com
Her şey yalnızca senin için. Bak o kadar da hayırsız değilmişiz biz de. Öyle sevindim ki. Ağlama. Her zaman biliyordum zaten. İnancımı hiçbir zaman kaybetmedim. Bu konulara girersek sonu gelmez şimdi, bak hava ne güzel. “Normal değil” diyenler oldu senin için. Bilmiyorsun sen. Anlaşılmayana “deli” demek kutsal gelenek. İnanmadım hiçbirine, sadece sana ama. Çok muazzam. Çok şahane. İyi mi, kötü mü belli değil; ama yine de müthiş. “Yok” diyordun bir ara. Hayırlı bir iş için sonuçta. Kendi düşen hüngür hüngür ağlar aslında. Aman Allah korusun, yok mu kimse? Daha ne olsun? Her şeyi sen anlarsın tabii. Kaçacak burayı mı buldun bula bula? Okumuşsun sen belli, karalamışsın da. Yağmur yağdı, yeşil kokuyor bak. Çek içine.
Hayret bir şeysin. Vıcık vıcık bir tahammülsüzlük. Sende kırılanı, başkasında kırarak onarabildin mi? “Bilmeden oldu, ben değişmişim, artık böyleyim” dersin. Oksijende iki tane ‘O’ varmış. Birisi olmadan diğeri olmazmış. ‘O’ olmadan nefes alamazmışsın, vay haline.
Bitmeyen bir şey var mı? Başlayıp da biten her şey de ‘O’ mu var? ‘O’nsuz geçirdiğin bitkisel hayat ne kadar sürer?
“Suya ihtiyacım var” demişsin. Köklerini dert etmeden. Doğru saksıda mısın? Sığabildin mi saksına? Rahatın yerinde mi? “Neden saksıdayım” diye düşündün mü hiç? Saksıyı tasarlayan kim? Beni oraya koyan ben miyim bir başkası mı, diye sorsan kaçar mı keyfin? Belki de sen can attın o saksıya girmek için, bilmeden bir gün sığamayacağını içine.
Zorlarsın köklerinle saksıyı, sığamazsın gün gelir, nefes alamazsın. Plastik olanı en tehlikelisi, zorlarsın, esnetirsin de “bana mısın” demez. Gücün yetmez delmeye. Seramik olanı sana bir nebze daha yakın, aynı mahallenin çocuklarısınız bir bakıma. “Saksı da olsa seramiktir” deyip mutlu olur musun yine de? Olursun canım, rahatın yerindeyse. Toprağın bol olsun.
Sen mi seçtin plastik ya da seramikte olmayı? Hakikaten nefes alabiliyor musun, sığamayan köklerine saksıya uyacak şekilde şekil verip soluklanınca? Köklerin çatlatabilir mi saksıyı? Mutlu eder mi, düşüncesi bile? Yarına kim öle kim kala, hiç bozma sen rahatını, zorlama, zamanın kısıtlı, çıkma saksından.
“Çatlama cesareti gösteren tüm tohumlar adına…” diye yazmış duvara delinin biri. Yok öyle bir şey, nereden çıkartıyorsun?
Hava bozacak, tepenin arkasında başlamış yağmur çoktan. Buraya da gelir bir saate kalmaz. Bir çay demle de içelim. Çıkmayalım evden. Sularız birbirimizi yettiği kadar. Saksıyı zorlamayacak kadar. Bende ikimize de yetecek kadar su var. Zaten yeni yaptırdık arıtma sistemini, filtreyi yeni değiştirdi usta. Ne pislik birikmiş görsen. Görsen nasıl temizliyor suyu. Sen hiç boğulma başka sularda. Arıtma güzel çalışıyor. Neme lazım, ne olur ne olmaz, çıkmayalım evden. Odadaki oksijen yeter ikimize de. Yetinelim zaten. Açılınca ne oluyor sanki? Kıyıdan kıyıdan devam edelim biz. Boyumuzu aşmasın, ayağımız yerden kesilmesin, boy verelim durmaksızın, garantide olduğumuzu kanıtlayalım kendimize her saniye. Ben öğrenemedim yüzmeyi, ne bileyim gösteren de olmadı. Ne gerek var hem? Kim boğulmuş saksıda? Tüm anlamları bir saksıda toplamayı öğretmediler mi sana da? Bak sen düşün saksının dışını yine; ama çıkma saksıdan. Hiçbir şey de yapma çıkmak için.
Çekirdek almıştın geçen, kaldı mı ondan? Tuzlu. Getir iki çitleyelim çayın yanında. Yağmurun tadını çıkarırız sıcacık evimizde, ıslanmadan.
Geçen gün koşmaya çalışmışsın tepe bayır? Dedim, “herhalde bu sefer hepten kafayı yedi bizimkisi.” Sigortan yok bir kere nereye koşuyorsun sen? Düşsen, bir yerini yaralasan? Kalkamazsın demiyorum, kalkarsın kalkmasına da mikrop kaparsan ne olacak? Bir sürü tantana. Başımızda dert yokmuş gibi. O mikrobu kaptın mı bir kere giremezsin bir daha aynı eve. Doktoru da yok bu işin, gerçi olsa da sigortamız mı var sanki.
Bırak gözünü seveyim, hayat kısacık zaten. Oturalım evimizde ayağımızı uzatıp mis gibi.
Gördüklerin göreceklerinin teminatı olsun. “Vaktinde firar zaferdir” diyelim, mutlu olalım biz.
Duyuyor musun? Konser başladı yine. Aynı repertuar. Ezberlemişim notaları ve sözleri. Var mı ötesi?
Akvaryumu camın önüne konulunca mutlu olan balıklar kadar, müfredatın dışına çıkmadan.
Görüntü yönetmenine selam olsun.
Sedat
Mayıs 12, 2021 #1 AuthorTeşekkürler ve tebrikler güzel ve anlamlı yazınız için.