

UFO’LAR UZAYLILARI DEĞİL, ZAMAN YOLCULUĞUNDAKİ İNSANLARI TAŞIYOR
Dosya konusuÖykü Ocak 23, 2021 tunadergi 0

AKİF KUZUGÜDENLİ
akifkuzugue@gmail.com
“UFO’lar uzaylıları değil, zaman yolculuğundaki insanları taşıyor.”
Dr. Michael P. Masters
ABD’li astrobiyoloji Profesörü Dr. Michael Master’ın, bilim dünyasının mevcut verilerini referans alarak bana göre düşsel bulduğum bu yaklaşımıyla ilginizi çekmeyi umduğum konuya bir giriş yapmak istiyorum. Halihazırda yeterince tartışmalı olan zamanda yolculuk ve uzaylı kavramları kuyusuna bir taş daha mı atıldı dediniz? Bir bilim kurgu müdavimi gibi irkilerek, oturduğunuz yerde şöyle bir toparlandınız mı? Yoksa tam da ifadenin özünden anlaşıldığı gibi kulağa çok bilim kurgu geliyor diyerek pek de dikkate almadınız mı? İlk okuduğumda nasıl tepki vermem gerektiğini ben de kestiremedim. Bilimsel olarak tam bir fiyasko olduğunu varsayıyoruz diyelim, yine de konuya bu açıdan bakılan bir örnek daha hatırlamıyorum ve heyecanlanmadan edemiyorum. Ya bu zamana kadar ana akım medyada izlediğimiz, görüldüğü iddia edilen klişe UFO görüntüleri gelecekten günümüze zamanda yolculuk turizmi hizmeti veren bir teknoloji şirketinin, TARDIS (bkz. Doctor Who) benzeri araçlarıysa… (Masters, 2019)
Viyana – Kitzbühel treninde yolcular için son ikaz, Samuel başını dayadığı camdan huzur içinde, neşeyle doğruldu, eldivenlerini giydi, beresini kafasına geçirdi ve hem kemanının hem de on gün boyunca ona eşlik edecek spor ekipmanlarının olduğu kocaman valizini sürükleye sürükleye iniş kapısına doğru yöneldi. Bir yandan uyku sersemliğinden kızarmış mavi gözleriyle onu karşılamaya gelecek olan büyükbabasını kalabalıklar arasından seçmeye çalışıyordu. Tren durduğu anda, Samuel’i yarıyıl tatilinde yanlarında kalması için trene bindiren kızından aldığı malumatla bindiği vagona göre pozisyonunu ayarlayan büyükbaba Adalbert, torununun tam da karşısında beliriverdi. Adalbert ünlü bir keman virtüözüydü ve yıllarca dünyanın en iyi senfonik müzik topluluğu olarak bilinen Viyana Filarmoni Orkestrası’nın omurgasını oluşturan kadim sanatçıların başında geliyordu. Samuel’in müziğe olan tutkusu ve 8 yaşından beri elinden düşürmediği kemanının esin kaynaklarından biri de büyükbabasının efsanevi kariyeri ve torununa olan müthiş ilgisiydi. Çünkü Adalbert ve Charlotte çiftinin yegane torunlarıydı Samuel, bir başka deyişle tek göz ağrıları.
Birbirlerine sarıldılar, kucaklaştılar ve arabalarına binerek şirin kasabalarındaki evlerine doğru yola koyuldular. Kasaba, etrafını çevreleyen bembeyaz karlarla kaplı sivri ve heybetli dağlarla birlikte, adeta ortasında yemyeşil devasa bir yakut olan antik bir tiyatro gibi görünüyordu. Yolculuk boyunca Samuel’in düşen çenesine ve sorularına cevaplar yetiştirmeye çalışırken Adalbert, Charlotte’un torunu için özel pişirdiği tarçınlı Apfelstrudel’ın (Avusturya’ya özgü geleneksel bir unlu mamül.) Kokusu eve varmadan burunlarına gelmişti bile. Büyükanne Charlotte emekli bir sınıf öğretmeniydi ve torununun gelişiminde ailenin akıl hocalarından biriydi. Eşyalarını odasına yerleştirdikten sonra evlerinin önünde kardan adam yapan Samuel, kendi evinin önündeki karları küreyen komşuları Profesör Filzmozer ile koyu bir muhabbete giriyor ve büyükannesini profesörü de akşam çayına davet etmesi için ikna ediyordu.
Çıtırtılar ve huzur veren bir uğultuyla yanan şömine karşısında çay ve ikramların tadını çıkarırlarken bir yandan da yoğun kar yağışını seyrediyorlardı. 70’li yaşların ortalarındaki profesör ise daha temizlediği evinin önüne yeniden dolan karlar için biraz sitemkardı. “E haydi bakalım, kemanınla bize ve misafirimize mini bir konser vermek istemez misin evlat” diye seslendi büyükanne Charlotte. Buna çok daha az hevesli Samuel ağır hareketlerle kemanını alıp geldi ve çalmaya başladı. Odada yankılanan melodiler klasik müziğe çok aşina kulakları tatmin etmeye yetmedi ama kimse de durumu çocuğa belli etmedi. Büyükbaba hala çok ümitli bir şekilde yaşının daha çok küçük olduğuna elbet gelişim göstereceğine tüm kalbiyle inanırken, büyükanne ve misafirleri profesör, belki de çocuğun yeteneklerini başka bir mecrada, başka şekillerde gösterebileceğini ve o şekilde yönlendirilmesi gerektiğini dile getirdiler. Samuel’in çok küçük yaşlardan beri kendisi için yaptığı, hatta daha da ileri giderek icat ettiği oyuncaklar, bunu düşünmekte çok da haksız sayılmadıklarının bir ispatıydı. Saatler ilerledikçe, profesörün dikkatini şöminenin üzerinde evin en baş köşesine konumlandırılmış, tarihi bir keman dikkatini çekti. Adalbert’ten rica ederek, kemanı incelemek istediğini söyledi. Büyükbaba kemanı indirirken kendi kemanını kenara atıp bir an önce dokunmak ve incelemek isteyen Samuel profesörden daha heyecanlıydı. Duvarda asılı duran keman İtalyan keman ustası Antonio Stradivari imzalı, değerine paha biçilemez bir Stradivarius marka kemandı ve geleneksel bir şekilde nesilden nesile aktarılan virtüöz Adalbert’e hocası tarafından emanet edilen bir mirastı. Büyükbaba, kemanın neden böylesine nadide bir parça olduğunu ve onu özel kılan sebepleri anlatmaya başladı. (Stradivarius kemanları ile ilgili detaylı bilgiyi, ilerleyen sayfalarda, Mustafa Ciğer arkadaşımızın yazısında bulabilirsiniz.) Kısaca Stradivarius kemanları eşi benzeri olmayan bir ses kalitesi ve sağlamlığıyla meşhurdu. Her ne kadar müzikal yetenekleri bütün zorlamalara karşı yetersiz de kalsa, Samuel’in ciddi bir teknik yeteneği ve el becerisi vardı. Dolayısıyla hikâye aşırı ilgisini çekti, konuyu araştırmaya ve kemanı daha detaylı incelemeye başladı. Yalnız hoşuna gitmeyen bir detay çıktı karşısına; üstad Stradivari, keman yapımında kullandığı teknikleri kendi oğluyla dahi paylaşmayarak sırrını mezara götürmüştü.
Samuel kararını vermişti ve ihtiyaç duyduğu ilham ve yol gösterici meziyetler çok tesadüfi bir şekilde hemen yanıbaşında oturan Profesör Filsmoser’deydi. Hayali, Stradivarius kalibresinde kemanlar üretip tıpkı üstad gibi dünyaca ünlü bir zanaatkar olmaktı ve bu hayalinden profesöre bahsetmişti. Tatili bittiğinde Viyana’ya döndü ve keman vb. gibi enstrümanlar üreten bir firmanın atölyesinde çırak olarak eğitimler almaya başladı. 18 yaşına girdiği günün akşamında eve döndüğünde annesinin masasına bıraktığı, üzerinde çok gizlidir yazan ve Samuel’e adreslenmiş bir mektupla karşılaştı. Mektup profesörden gelmişti, heyecanla açtı ve şöyle bir yazıyla karşılaştı.
“Mutlu yıllar Samuel, Hayallerinin peşinden koş, hafta sonu Kitzbühel’de görüşmek üzere”
Hemen hazırlıklara başlayan Samuel, cumartesi sabahına bir bilet aldı, trene atladı ve profesörün tarif ettiği adrese doğru yola koyuldu. Gösterilen edilen adrese vardığında ilginç bir şekilde teleferik kulübesine rastladı. Şaşkınlıkla ilerledi ve teleferiğin içinde Filzmoser’i onu beklerken gördü. Elinde joystick benzeri bir kumanda vardı ve “Hazır mısın” diye seslendi profesör. Teleferik, Filzmoser’in yıllarca üzerinde çalıştığı ve sır gibi sakladığı zamanda yolculuğu mümkün kılan makinenin ta kendisiydi. Profesörün ikna ve izah aşamalarından sonra şoku atlatan Sameul hazır olduğunu söyledi ve birkaç koordinat ve ayar yapıldıktan sonra, teleferik gözden hızla uzaklaştı. Takvimler 1670’i gösteriyordu ve kuzey batı İtalya’nın Lombardiya eyaletinde bir atölyede buldular kendilerini, tam olarak Stradivari’nin atölyesinde…
Astrobiyoloji profesörü Dr. Masters’ın teorisine göre, belki de Samuel; yıldız kayması sandığımız ışık hüzmelerinden birinin içinde olamaz mı? Bilmiyoruz, umarım bir gün en azından, bu hikâyenin gerçekleşmesi için gereken bilimsel verilerle yüz yüze gelebiliriz. (Indepentent Türkçe, 2020)
KAYNAKÇA
– Indepentent Türkçe. (2020). Astrobiyoloji profesörü: UFO’lar uzaylıları değil, zaman yolculuğundaki insanları taşıyor. Indepentent Türkçe.
– Masters, M. (2019). Identified Flying Objects: A Multidisciplinariy Scientific Approach to the UFO Phemomenon. USA.
Foto altı yazıları
Foto1: Photo by Johann from Pexels, https://images.pexels.com/photos/940365/pexels-photo-940365.jpeg?auto=compress&cs=tinysrgb&dpr=2&h=750&w=1260
Foto2: Photo by Stefan Stefancik from Pexels, https://images.pexels.com/photos/91216/pexels-photo-91216.jpeg?auto=compress&cs=tinysrgb&dpr=2&h=750&w=1260
Foto3: (Tercih siralamasinda ilk olmasını rica ediyorum) https://images.pexels.com/photos/2011367/pexels-photo-2011367.jpeg?auto=compress&cs=tinysrgb&dpr=2&h=750&w=1260
Henüz yorum yapılmamış.
İlk yorumu siz yapın.